Millet mekteplerinin açıldığı ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e "Başöğretmenlik" ünvanının verildiği 24 Kasım günü, 1981 yılından beri Öğretmenler Günü olarak kutlanmaktadır.

İlim ve bilgi! O derece mühim olan bu iki unsur, "ahlâk"la beraber öğretmenin çocuğa veya her yaştaki öğrencisine verdiği temel değerlerdir.  Zira çocuk: İmanını, ahlâkını, vazife duygusunu,  bayrak ve vatan sevgisini de ve dahi "şehâdet" in mânâsını da öğretmeninden öğrenmişse bihakkın yetişmiş demektir.

Bizde öğretmene saygı, ana ve babaya duyulması gereken saygı kadar ve hatta bazen ondan da mühimdir. Eğer çocuklarımızı öğretmenlerine bu inançla teslim ediyor ve onları öğretmenlerine bu saygı duygusuyla gönderebiliyorsak, Öğretmenlerimize de bu saygı ve sevgiye değer imkânlar sağlıyor, onları çocuklarımızı yetiştirebilmek için hem madden, hem mânen teçhiz ediyorsak, yarın ki Türkiye çok daha mutlu ve müreffeh bir ülke olacaktır.

Öğretmen; bir eğitimci, bir rehber, bu ülkenin geleceğine şekil veren bir mimar, bir sanatkârdır. Mevlana'yı, Yunus Emre'yi, Hacı Bektaş-i Veli'yi, Ahmed Yesevi'yi, Mimar Sinan'ı yetiştiren öğretmendir, Alparslan'ı, Fatih'i, Yavuz'u ve Mustafa Kemal'i yetiştiren öğretmendir.

Öğretmen, kırmadan, kızmadan, yormadan, sevgiyle, ilgiyle, bilgiyle; kendilerine bahşedilen özel ve güçlü bir sabırla insan yetiştirendir.

Öğretmen...

Ruhların mürşidi, hayatın nâzımı ve istikbalin en emin kefili olacaktır.

                                                                                       Nurettin TOPÇU

Öğretmenlik mesleği; Devletin eğitim, öğretim ve bununla ilgili yönetim görevlerini üzerine alan özel bir ihtisas mesleğidir. Her gününü, her anını çocukların geleceği için değerlendirebilen başka hiçbir meslek yoktur. 

Geleceğin huzurlu, güvenli ve büyük Türkiye'sinin inşasında rol alacak gençlerimiz ve çocuklarımız öğretmenlerimizin ellerinde şekillenecektir. Çocuklarımızın ve gençlerimizin dinamik, açık fikirli, üretken, aynı zamanda da sorumlu fertler olarak yetiştirilmesinde eğitimcilerimize büyük sorumluluklar düşmektedir.

Ülke ve toplum olarak, gücümüzü ve imkânımızı sonuna kadar kullanıp; "yarın"lara, daha iyi bir istiklâl ve istikbâl bırakmanın peşindeyiz. Düşüp düşüp kalkarak, dağılıp dağılıp toparlanarak, tekrar tekrar bu niyetin ve gayretin içine giriyoruz.

İçinde bulunduğumuz salgın şartları sebebiyle okullarımız da öğrencilerimizin hayranlıkla sevgilerini, hürmetlerini gösterdikleri bir öğretmenler gününü yaşayamasak da çevrimiçi ortamlarda yine onları uzaktan kucaklayacak, gözlerine umut aşılamaya, güven vermeye devam edeceğiz ve yine

İyi ki! Öğretmen olmuşuz diyeceğiz.  

Ve önümüze her baktığımızda, başımızı her kaldırdığımızda; ufkumuzun odak noktasında, yeni nesilleri yetiştiren, hayatımıza nizam veren öğretmenlerimizi görüyoruz.

Öğrencilerimizle birlikte okul bahçelerimizde ve sınıflarımızda, en kısa sürede, tekrar buluşmak temennisiyle şehit olan öğretmenlerimize ve başta virüs sebebiyle olmak üzere, ebediyete intikal etmiş tüm eğitimcilere rahmet, emekliliği olmayan bu meslekte "emektar" olan öğretmenlerimize sağlıklı ve huzurlu günler diliyor, ruhumuzun sanatkârı olan tüm meslektaşlarımın "Öğretmenler Günü" nü yürekten kutluyorum.

                                                                                                                                       Mustafa ÇALIŞKAN

                                                                                                                          Aydın/İncirliova Milli Eğitim Müdürü